İşletmeden Tüketiciye (B2C) Elektronik Ticaret İş Modelinde Tabi Olunan Hukuki Yükümlülükler

  1. Özet

    Ülkemizde ve dünyada işlem hacmi her geçen gün artan elektronik ticaret düzenleyici ve önleyici birtakım yükümlülükler öngörülerek düzenleme altına alınmaktadır. İşletmeden tüketiciye (B2C) iş modelinde ise bir tarafın tüketici konumda olmasının doğal sonucu olarak tüketici hukuku ve tüketiciyi koruyan düzenlemeler uygulama alanı bulmaktadır. Bu kapsamda makalemizde, işletmeden tüketiciye (B2C) elektronik ticaret alanında faaliyet gösteren işletmelerin, tabi oldukları mevzuattan kaynaklanan hukuki yükümlülüklerini tespit etmeleri ve işletmelerinde gerekli hukuki altyapıyı oluşturmalarını sağlamalarına yardımcı olmak amacıyla ilgili mevzuat ve mevzuat kapsamındaki yükümlülükler incelenmiştir. İlave olarak, işletmelerin mevzuata aykırı faaliyetlerinde maruz kalabilecekleri idari para cezalarından bahsedilerek işletmelerin karşılaşabileceği mali risklerden de haberdar olmalarını sağlamak amaçlanmıştır. Bu yükümlülükleri kısaca özetlemek gerekirse işletmelerin; Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği, Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun ve elektronik Ticarette Hizmet Sağlayıcı ve Aracı Hizmet Sağlayıcılar Hakkında Yönetmelik kapsamında işletmelerine, tüketiciler ile kurulan mesafeli sözleşmelere ve tüketicinin bu sözleşmeler kapsamındaki haklarına (özellikle cayma hakkının kullanımına) ilişkin bilgi verme yükümlülüğü bulunmaktadır. Ayrıca işletmelerin; siparişin verilmesi ve ulaştırılması aşamasına, ticari elektronik ileti göndermeye, tüketicinin işlenen verilerinin korunmasına ilişkin yükümlülükleri ve elektronik ticaret bilgi sistemine kayıt ve bildirim yapma yükümlülükleri bulunmaktadır. Son olarak, her ne kadar mevzuat uyarınca zorunlu olmasa da tüketicilerin güven problemini en aza indirmek adına güven damgası alabileceklerine de makalemizde kısaca değinilmiştir.

    Abstract

    The electronic commerce, whose trading volume is increasing day by day in our country and in the world, is regulated by foreseeing some regulatory and preventive obligations. In the business-to-consumer (B2C) business model consumer law and regulations that protect the consumer apply as a natural consequence of one party being a consumer. Within this scope, the applicable legislation, and the obligations of businesses under the legislation are examined in this article in order to help businesses operating in the field of electronic commerce from business to consumer (B2C) to determine their legal obligations arising from the applicable legislation they are subject to and to ensure that they establish the necessary legal infrastructure in their businesses. It is further aimed to ensure that businesses are aware of the financial risks they may encounter by referring to the administrative fines that businesses may be subject to in the course of their activities that are incompatible with the legislation. To summarize these obligations briefly; within the scope of the Regulation on Distance Contracts, the Law on Regulation of Electronic Commerce and the Regulation on Service Providers in Electronic Commerce and Intermediary Service Providers, businesses are obliged to provide information about their businesses, the distance contracts concluded with consumers and the consumer’s rights under these contracts (especially the use of the right of withdrawal). Additionally, businesses have obligations regarding placing and delivering the order, sending commercial electronic mails, the protection of processed data of the consumer, and they are also obliged to register with and notify the electronic commerce information system. Lastly, although it is not mandatory under the applicable legislation, the possibility to get a trust stamp in order to minimize the issues of credibility is briefly addressed in this article.

    I. Giriş

    İnternetin yaygın olarak kullanılması ve teknolojideki gelişmelerle birlikte internetin ve mobil araçların kullanımı hızla artmıştır. Bilgi teknolojilerindeki gelişmeler ışığında küresel ekonomiler de dijital olarak birbirlerine bağlanmış, mal ve hizmet ticareti geleneksel yöntemlerden elektronik uygulamalar doğrultusunda şekil değiştirmiştir. Bu gelişmeler ışığında, elektronik ticarete ilişkin usul ve esasları düzenleyen 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun (“E- Ticaret Kanunu” veya “Kanun”) 1 Mayıs 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanun’da elektronik ticaret, fiziki olarak karşı karşıya gelmeksizin, elektronik ortamda gerçekleştirilen çevrim içi iktisadi ve ticari her türlü faaliyet olarak tanımlanmaktadır. Son yıllarda elektronik ticaret hacmi ülkemizde de hızla artmakta olduğundan Kanun’un uygulama alanı genişlemiştir. Elektronik ticaret alanında faaliyet gösteren aktörler açısından mevzuata uyumun önemi de gün geçtikçe artmaktadır.

    Elektronik ticaret; işletmeden işletmeye (B2BBusiness to Business), işletmeden tüketiciye (B2C-Business to Consumer), tüketiciden tüketiciye (C2C-Consumer to Consumer), işletmeden devlete (B2G-Business to Government) ve devletten tüketiciye (G2C-Government to Consumer) gibi farklı iş modellerinde icra edilebilmektedir[1].

    Makalemizde işletmeden tüketiciye (B2C) iş modeli esas alınarak, bu alanda faaliyet gösteren işletmelerin tabi oldukları mevzuat ile faaliyetleri kapsamındaki hukuki sorumlulukları üzerinde durulacaktır.

    II. Elektronik Ticaret Mevzuatı

    Geleneksel ticaret yöntemleriyle kıyaslandığında elektronik ticaret işletmeler ve tüketiciler açısından çeşitli avantajlar sağlamaktadır. İşletmelere genel olarak maliyet ve zaman tasarrufu sağlamanın yanı sıra ürün ve hizmetleri ile ilgili olarak daha fazla tüketiciye erişim imkanı vermektedir. Bu şekilde, işletmeler arasında fırsat eşitliğine zemin hazırlamakta, küçük ve orta ölçekli işletmelerin de küresel pazara açılmasına fırsat vermektedir. Tüketiciler ise, elektronik ticaret sayesinde mal ve hizmetlere kolaylıkla ulaşabilme ve kendilerine sunulan çok sayıda seçenek arasında sağlıklı bir karşılaştırma yapma olanağına sahip olmaktadırlar[2]. Elektronik ticaretin işletmelere ve tüketicilere sunduğu bu avantalardan en iyi şekilde faydalanılması adına, elektronik ticaretin sunduğu imkanların bazı açılardan kötüye kullanılmasının önüne geçilmesi ile tüketicilerin istenmeyen ve keyfi uygulamalara karşı (örneğin, elektronik iletilerin gönderilmesi gibi) korunması amacıyla çeşitli düzenlemeler yapılması ihtiyacı doğmuştur.

    Bu nedenle, Avrupa Birliği (“AB”) Parlamentosu ve Konseyi tarafından, üye devletlerin elektronik ticarete ilişkin mevzuatları arasında uyumun sağlanması amacıyla, AB 2000/31 sayılı Elektronik Ticaret Yönergesi (“AB E-Ticaret Yönergesi”) ile bu alanda kapsamlı düzenlemeler getirilmiştir.

    Söz konusu AB E-Ticaret Yönergesi’ne uyum sağlanması amacıyla, ülkemizde de E-Ticaret Kanunu kabul edilmiştir. Böylece, ülkemizde de elektronik ticaret faaliyetlerinin yasal altyapısı oluşturulmuştur. Ticari iletişim, hizmet sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcıların sorumlulukları, elektronik iletişim araçlarıyla yapılan sözleşmeler ile elektronik ticarete ilişkin bilgi verme yükümlülükleri ve uygulanacak yaptırımlar konusunda, makalemizin devamında bahsedeceğimiz kanun, yönetmelik ve tebliğlerle AB E-Ticaret Yönergesi’ne paralel düzenlemeler getirilmiştir[3].

    E-Ticaret Kanunu’nun uygulamasına ilişkin olarak; elektronik iletişim araçlarıyla yapılan ticari iletişime dair bilgi verme yükümlülüklerini ve ticari elektronik iletilerde uyulması gereken hususlara ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla 15 Temmuz 2015 tarihli Ticari İletişim ve Ticari Elektronik İletiler Hakkında Yönetmelik (“Ticari Elektronik İletiler Yönetmeliği”) yürürlüğe girmiştir. Hizmet sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcıların, elektronik ticaret işlemlerinin yapıldığı ağ üzerinde bulundurmakla yükümlü oldukları genel bilgiler ile sözleşme öncesinde ve sipariş sürecinde alıcılara sunmaları gereken bilgilere ve elektronik ticaret ile ilgili diğer uygulamalara ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla da 26 Ağustos 2015 tarihli Elektronik Ticarette Hizmet Sağlayıcı ve Aracı Hizmet Sağlayıcılar Hakkında Yönetmelik (“Hizmet Sağlayıcılar Yönetmeliği”) Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

    Ayrıca, güvenli elektronik ticaretin tesisi amacıyla ve elektronik ticarette güven damgasına ilişkin usul ve esasları belirlemek üzere 6 Haziran 2017 tarihli Elektronik Ticarette Güven Damgası Hakkında Tebliğ (“Güven Damgası Tebliği”) ile elektronik ticaret bilgi sistemi üzerinden yapılması gereken kayıt ve bildirimlere ilişkin usul ve esasları düzenleyen 11 Ağustos 2017 tarihli Elektronik Ticaret Bilgi Sistemi ve Bildirim Yükümlülükleri Hakkında Tebliğ (“ETBİS ve Bildirim Yükümlülükleri Tebliği”) Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

    Bunların dışında, elektronik imzanın hukukî ve teknik yönleri ile kullanımına ilişkin esasları ve elektronik imzanın hukukî yapısını, elektronik sertifika hizmet sağlayıcılarının faaliyetleri ile her alanda elektronik imzanın kullanımına ilişkin işlemleri düzenleyen 23 Ocak 2004 tarihli ve 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu; her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları düzenleyen 28 Kasım 2013 tarihli ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (“TKHK”); elektronik haberleşme sektöründe düzenleme ve denetleme yoluyla etkin rekabetin tesisi, tüketici haklarının gözetilmesi, ülke genelinde hizmetlerin yaygınlaştırılması amacıyla kabul edilen 10 Kasım 2008 tarihli ve 5809 Sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu; içerik sağlayıcı, yer sağlayıcı, erişim sağlayıcı ve toplu kullanım sağlayıcıların yükümlülük ve sorumlulukları ile internet ortamında işlenen belirli suçlarla içerik, yer ve erişim sağlayıcıları üzerinden mücadeleye ilişkin usul ve esasları düzenleyen 23 Mayıs 2007 tarihli ve 5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun[4] ve 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“KVKK”) ile bu kanunlara dayanılarak çıkarılan yönetmelikler gibi pek çok norm da elektronik ticaret bakımından önem arz etmektedir. Ayrıca, elektronik ticaretin tüketici hukuku, fikri mülkiyet hukuku, borçlar hukuku, ticaret hukuku gibi hukuk dallarıyla sıkı bir bağlantısı bulunduğundan Türk Medeni Kanunu, Türk Borçlar Kanunu (“TBK”), Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), Sınai Mülkiyet Kanunu gibi kanunlar da elektronik ticaret faaliyetlerinde uygulama alanı bulmaktadır.

    Ayrıca, elektronik ticarette kullanılan ödeme sistemlerine ilişkin olarak; 27 Haziran 2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun ve 27 Haziran 2014 tarihli Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para İhracı ile Ödeme Kuruluşları ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Yönetmelik ile 27 Haziran 2014 tarihli Ödeme Kuruluşları ve Elektronik Para Kuruluşlarının Bilgi Sistemlerinin Yönetimine ve Denetimine İlişkin Tebliğ de elektronik ortamda hizmet veya ürün alınması sırasında gerçekleştirilen ödemelere aracılık yapan ödeme kuruluşları açısından dikkate alınması gereken ve elektronik ticaret alanında faaliyette bulunanlar için önem arz ettiğini düşündüğümüz düzenlemelerdir[5].

    III. İşletmeden Tüketiciye (B2C) Elektronik Ticaret Alanında Uygulanacak Mevzuat ve Mevzuattan Kaynaklanan Yükümlülükler

    İşletmeden tüketiciye (B2C) iş modeli, işletmelerin doğrudan kendi sitelerini veya elektronik pazaryerlerini kullanarak mal veya hizmetlerini nihai tüketicilere satmayı amaçladıkları faaliyetleri kapsamaktadır. Dünyada Amazon.com ve ülkemizde ise Hepsiburada.comTrendyol.com, N11.comNesine.comTatil.com gibi elektronik ticaret siteleri B2C iş modeline örnek teşkil etmektedir. TTK’nin 19/2. maddesi “taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır” hükmünü haiz ise de TKHK’nin 83/2. maddesinin “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmünün özel hüküm sayılması sebebiyle işletme ve tüketicinin karşı karşıya geldiği B2C işletme modelinde tüketici hukukuna ilişkin özel hükümler uygulanacaktır[6].

    Bu iş modelinde her ne kadar E-Ticaret Kanunu, TBK ve KVKK hükümleri dikkate alınacak ise de elektronik ticaretteki satış yöntemleri açısından sanal ortamdan yapılan mesafeli sözleşmeler TKHK’de düzenlenmektedir. Satış sözleşmelerine ilişkin genel düzenlemeler TBK’de yer almakta ise de TKHK, TBK’ye göre özel düzenlemeler getirdiğinden özel kanun niteliğindedir. Hukuk kurallarının çatışmasına ilişkin genel prensiplerden birisi de “lex specialis derogat legi generali” (özel kanun genel kanunlara göre öncelikli uygulanır) olduğundan TBK’ye kıyasla daha özel düzenlemeler getiren TKHK, bir tarafı tüketici olan sözleşmeler açısından hüküm ifade edecektir (TKHK madde 2;3/1,l ve 83/1). Dolayısıyla, işletme ile tüketicinin karşı karşıya geldiği bu iş modeline TKHK öncelikle uygulanacaktır.

    A. Mesafeli Satış Sözleşmesi Kapsamındaki Yükümlülükler

    TKHK’nin 48/1. maddesine göre satıcı veya sağlayıcı ile tüketicinin eş zamanlı fiziksel varlığı olmaksızın, mal veya hizmetlerin uzaktan pazarlanmasına yönelik olarak oluşturulmuş bir sistem çerçevesinde, uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle kurulan sözleşmeler, mesafeli satış sözleşmeleridir. İşletmeden tüketiciye iş modelinde de taraflardan birisi tüketici olup, elektronik ortam üzerinden mal veya hizmet satın alımı gerçekleştirilmektedir. Tüketici elektronik ortamdan herhangi bir mal veya hizmet alımı yapmak istediğinde ödeme sayfasında işletmenin sunduğu mesafeli satış sözleşmesini okuduğuna ve kabul ettiğine dair metni onayladığında taraflar arasında mesafeli sözleşme kurulmaktadır.

    TKHK’nin 48/2. maddesi uyarınca satıcı veya sağlayıcıların tüketicileri belirli konularda ve siparişi onayladıkları takdirde ödeme yükümlülüğü altına girecekleri konusunda açık ve anlaşılır şekilde bilgilendirme yükümlülüğü bulunmaktadır. Tüketicinin bilgilendirildiğine ilişkin ispat yükü ise satıcı ve sağlayıcıya ait olacağı da aynı maddede belirtilmiştir. 27 Kasım 2014 tarihli Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği’nin (“Yönetmelik”) 5. maddesinde satıcı ve sağlayıcının tüketiciye vermesi gereken bilgiler ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Bunlar;

    I. sözleşme konusu mal veya hizmetin temel nitelikleri,

    II. satıcı veya sağlayıcının adı veya unvanı, varsa MERSİS numarası,

    III. tüketicinin satıcı veya sağlayıcı ile hızlı bir şekilde irtibat kurmasına imkan veren, satıcı veya sağlayıcının açık adresi, telefon numarası ve benzeri iletişim bilgileri ile varsa satıcı veya sağlayıcının adına ya da hesabına hareket edenin kimliği ve adresi,

    IV. satıcı veya sağlayıcının tüketicinin şikayetlerini iletmesi için belirtilenden farklı iletişim bilgileri var ise, bunlara ilişkin bilgi,

    V. mal veya hizmetin tüm vergiler dahil toplam fiyatı, niteliği itibariyle önceden hesaplanamıyorsa fiyatın hesaplanma usulü, varsa tüm nakliye, teslim ve benzeri ek masraflar ile bunların önceden hesaplanamaması halinde ek masrafların ödenebileceği bilgisi,

    VI. sözleşmenin kurulması aşamasında uzaktan iletişim aracının kullanım bedelinin olağan ücret tarifesi üzerinden hesaplanamadığı durumlarda, tüketicilere yüklenen ilave maliyet,

    VII. ödeme, teslimat, ifaya ilişkin bilgiler ile varsa bunlara ilişkin taahhütler ve satıcı veya sağlayıcının şikayetlere ilişkin çözüm yöntemleri,

    VIII. cayma hakkının olduğu durumlarda, bu hakkın kullanılma şartları, süresi, usulü ve satıcının iade için öngördüğü taşıyıcıya ilişkin bilgiler,

    IX. cayma bildiriminin yapılacağı açık adres, faks numarası veya elektronik posta bilgileri,

    X. cayma hakkının kullanılamadığı durumlarda, tüketicinin cayma hakkından faydalanamayacağına ya da hangi koşullarda cayma hakkını kaybedeceğine ilişkin bilgi,

    XI. satıcı veya sağlayıcının talebi üzerine, varsa tüketici tarafından ödenmesi veya sağlanması gereken depozitolar ya da diğer mali teminatlar ve bunlara ilişkin şartlar,

    XII. varsa dijital içeriklerin işlevselliğini etkileyebilecek teknik koruma önlemleri,

    XIII. satıcı veya sağlayıcının bildiği ya da makul olarak bilmesinin beklendiği, dijital içeriğin hangi donanım ya da yazılımla birlikte çalışabileceğine ilişkin bilgi ve

    XIV. tüketicilerin uyuşmazlık konusundaki başvurularını Tüketici Mahkemesine veya Tüketici Hakem Heyetine yapabileceklerine dair bilgilerdir.

    TKHK’nin 77/1. maddesi uyarınca işletmelerin bu belirtilen yükümlülüklere aykırı hareket etmeleri durumunda her bir işlem veya sözleşme için idari para cezası uygulanacaktır. 2021 yılı için uygulanacak olan idari para cezası miktarı 452 TL’dir[7].

    B. Bilgi Verme Yükümlülüğü

    E-Ticaret Kanunu’nun 3. maddesi hizmet sağlayıcılar için sözleşmenin kurulmasından önce alıcılara sunulması gereken bilgilere ilişkin düzenleme getirmiş olup Hizmet Sağlayıcılar Yönetmeliği’nin 5. maddesi bu yükümlülükleri detaylandırmaktadır. Bu hükümler uyarınca hizmet sağlayıcı elektronik iletişim araçlarıyla bir sözleşmenin yapılmasından önce;

    I. alıcıların kolayca ulaşabileceği şekilde ve güncel olarak tanıtıcı bilgilerini,

    II. sözleşmenin kurulabilmesi için izlenecek teknik adımlara ilişkin bilgileri,

    III. sözleşme metninin sözleşmenin kurulmasından sonra, hizmet sağlayıcı tarafından saklanıp saklanmayacağı ile bu sözleşmeye alıcının daha sonra erişiminin mümkün olup olmayacağı ve bu erişimin ne kadar süreyle sağlanacağına ilişkin bilgileri,

    IV. veri girişindeki hataların açık ve anlaşılır bir şekilde belirlenmesine ve düzeltilmesine ilişkin teknik araçlara ilişkin bilgileri,

    V. uygulanan gizlilik kuralları ve varsa alternatif uyuşmazlık çözüm mekanizmalarına ilişkin bilgileri alıcıya sunmak zorundadır.

    Ayrıca, bu Yönetmeliğin 5/1/b maddesine göre, hizmet sağlayıcı, varsa mensubu olduğu meslek odası ile meslekle ilgili davranış kurallarını ve bunlara elektronik olarak ne şekilde ulaşılabileceğini belirtmelidir. İşletmeden tüketiciye (B2C) iş modelinde de dikkat edilmesi gereken nokta, taraflardan birisi tüketici olacağından, E-Ticaret Kanunu’nun 3/3. maddesine göre, bu düzenlemelerin aksinin kararlaştırılması mümkün olmayacağıdır.

    Bunların dışında anılan Yönetmeliğin 5/3. maddesi uyarınca; hizmet sağlayıcı, elektronik ticaretine başlamadan önce ağ üzerindeki ana sayfasında, “iletişim” başlığı altında, doğrudan ulaşılacak şekilde tebligata elverişli elektronik posta adresini ve telefon numarası ile varsa işletme adı veya tescilli marka adını, mensubu olduğu meslek odası ve varsa üyesi olduğu sektörel kuruluşlar ile meslekle ilgili davranış kuralları ve bunlara elektronik olarak ne şekilde ulaşılabileceğine ilişkin bilgileri, ayrıca ticaret unvanını, MERSİS numarasını ve merkez adresini eksiksiz olarak bulundurmakla yükümlüdür.

    Önemle belirtmek gerekir ki, bu yükümlülüklere aykırı davranan hizmet sağlayıcılara ve aracı hizmet sağlayıcılara E-Ticaret Kanunu’nun 12/1/a maddesi uyarınca, 2021 yılı itibariyle 2.071 TL’den 10.381 TL’ye kadar idari para cezası verilecektir[8].

    C. Siparişe İlişkin Yükümlülükler

    a. Siparişin Verilmesi Aşamasındaki Yükümlülükler

    E-Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde hizmet sağlayıcıların ve aracı hizmet sağlayıcıların siparişin verilmesi aşamasındaki yükümlülükleri düzenlenmiştir. Bu hükme göre hizmet sağlayıcı siparişin onaylanması aşamasında ve ödeme bilgilerinin girilmesinden önce, ödeyeceği toplam bedel de dâhil olmak üzere, sözleşme şartlarının alıcı tarafından açıkça görülmesini sağlamakla yükümlüdür. Bu yükümlülüğe aykırılık halinde, E-Ticaret Kanunu’nun 12/1/a maddesi uyarınca, 2021 yılı itibariyle 2.071 TL’den 10.381 TL’ye kadar idari para cezası verilmesi söz konusu olacaktır[9].

    Ayrıca, aynı hükmün ikinci fıkrası uyarınca hizmet sağlayıcı, sipariş verilmeden önce alıcıya, veri giriş hatalarını belirleyebilmesi ve düzeltebilmesi için uygun, etkili ve erişilebilir teknik araçları sunma yükümlülüğü altındadır.

    b. Siparişin Teyidine İlişkin Yükümlülükler

    Hizmet sağlayıcı için siparişe ilişkin getirilen diğer bir yükümlülük, alıcının siparişini aldığını gecikmeksizin elektronik iletişim araçlarıyla teyit etmesidir. Bu yükümlülüklere aykırılık halinde ise, E-Ticaret Kanunu 12/1/b maddesine göre, 2021 yılı itibariyle 2.071 TL’den 20.764 TL’ye kadar idari para cezası verilmesi gündeme gelebilecektir[10]. Ayrıca hizmet sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcı ikinci el malların ayrı kategoride satışa sunulmasını sağlamakla da yükümlüdür.

    İşletmeden tüketiciye (B2C) iş modelinde dikkat edilmesi gereken nokta E-Ticaret Kanunu’nun 4/3. maddesi uyarınca taraflardan birisi tüketici olacağından, bilgi verme yükümlülüğünde olduğu gibi, bu düzenlemelerin de aksinin kararlaştırılmasının mümkün olmayacağıdır.

    c. Siparişin Ulaştırılma Sürecine İlişkin Yükümlülükler

    Bunun dışında, TKHK’nin 48/3. maddesine göre tüketicinin siparişinin ulaştığı andan itibaren taahhüt edilen süre içinde edim yerine getirilmelidir. Mal satışlarında bu süre her hâlükârda otuz günü geçmemelidir. Hizmet sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcının bu süre içinde edimini yerine getirmemesi durumunda anılan hükme göre tüketici sözleşmeyi feshedebilecektir.

    D. Cayma Hakkı Konusunda Bilgilendirme Yükümlülüğü

    Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği’nin 9. maddesi uyarınca tüketicinin on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkı bulunmaktadır. Yukarıda da bahsedildiği üzere bu Yönetmeliğin 5. maddesi uyarınca hizmet sağlayıcının tüketiciyi cayma hakkı konusunda bilgilendirmesi gerekmektedir. Aksi takdirde aynı Yönetmeliğin 10. maddesi uyarınca tüketici cayma hakkını kullanmak için on dört günlük süreyle bağlı kalmayacaktır ve on dört günlük cayma süresinin bitim tarihinden itibaren bir yıl içinde de cayma hakkını kullanabilecektir. Cayma hakkı konusunda tüketicinin bilgilendirildiğini ispat etmekle yükümlü olan da hizmet sağlayıcı olacaktır. Dolayısıyla işletmeden tüketiciye (B2C) elektronik ticaret alanında faaliyette bulunmak isteyen işletmelerin siparişin teyidi aşamasında veya işlem rehberi kısmında tüketiciyi cayma hakkı konusunda bilgilendirmesi önerilmektedir.

    Hizmet sağlayıcı bu Yönetmeliğin 12. maddesine göre, tüketicinin cayma hakkını kullandığına ilişkin bildirimin kendisine ulaştığı durumda buna ilişkin teyit bilgisini derhal tüketiciye iletmek ve bu bildirimin ulaştığı tarihten itibaren on dört gün içinde varsa malın tüketiciye teslim masrafları da dahil olmak üzere tahsil edilen tüm ödemeleri iade etmekle yükümlüdür.

    Nitekim Yargıtay’ın bu konuya ilişkin vermiş olduğu kararlarına bakıldığında, cayma hakkına ilişkin bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmenin işletmeler açısından ne kadar önem arz ettiği görülmektedir. Yargıtay 2018 yılında vermiş olduğu bir kararında, tüketicinin cayma hakkı konusunda gerektiği şekilde bilgilendirilmemesi durumunda cayma hakkını kullanmak için on dört günlük süreyle bağlı olmadığını belirtmiştir. Fakat; somut olayda tüketici mesafeli sözleşmede cayma hakkı konusunda bilgilendirildiğinden, tüketicinin bu hakkını yasal sürede kullanmadığına hükmetmiştir. Bu sebeple, tüketicinin cayma hakkını ileri sürerek sözleşmenin feshi ile ödediği miktarın davalıdan ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesi istemini kabul eden ilk derece mahkemesinin kararını bozmuştur[11].

    E. Ticari Elektronik İleti Göndermeye İlişkin Yükümlülükler

    Günümüzde birçok kişi kendilerine istemedikleri halde gelen ticari elektronik iletilerden şikayet etmektedir. Bu kapsamda, ticari elektronik iletilerde uyulması gereken hususlara ilişkin usul ve esaslar E-Ticaret Kanunu’nda ve Ticari Elektronik İletiler Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. E-Ticaret Kanunu’nun 6. maddesi uyarınca ticari elektronik iletilerin tüketicilere gönderilebilmesi kural olarak önceden onay alınması şartına bağlanmıştır. Bu onay, yazılı olarak veya her türlü elektronik iletişim araçlarıyla alınabilecektir. Ticari Elektronik İletiler Yönetmeliği’nin 7. maddesine göre de bu onayda, tüketicinin ticari elektronik ileti gönderilmesini kabul ettiğine dair olumlu irade beyanı, adı ve soyadı ile elektronik iletişim adresi yer almalıdır. Bu yükümlülüğe aykırı davranan işletmelere E-Ticaret Kanunu’nun 12/1/a maddesine göre, 2021 yılı itibariyle 2.071 TL’den 10.381 TL’ye kadar idari para cezası verilecektir[12].  Ayrıca, bu maddenin ikinci fıkrası uyarınca, bir defada birden fazla kimseye bu yükümlülüğe aykırı olarak ileti gönderilmesi halinde ise bu öngörülen idari para cezası on katına kadar artırılarak uygulanacaktır.

    Bunun dışında, E-Ticaret Kanunu’nun 5/1/a maddesine göre, ticari elektronik iletide ticari iletişimin ve bu iletişimin adına yapıldığı gerçek ya da tüzel kişinin açıkça belirlenebilir olmasını sağlayan bilgilerin sunulması gerekmektedir. Bu yükümlülüğe aykırılık halinde de Kanunun 12/1/b maddesi uyarınca, 2021 yılı itibariyle 2.071 TL’den 20.764 TL’yekadar idari para cezası verilmesi söz konusu olabilecektir[13]. Bu Kanunun 5/1/b maddesinde ise, gönderilen iletilerde indirim ve hediye gibi promosyonlar ile promosyon amaçlı yarışma veya oyunların bu niteliğinin açıkça belirlenebilir olması gerektiği düzenlenmektedir. Ayrıca, bunlara katılımın ve bunlardan faydalanmanın şartlarına kolayca ulaşılabilmeli ve bu şartlar açık ve şüpheye yer bırakmayacak şekilde anlaşılır olmalıdır. Aksi halde Kanunun 12/1/c maddesi uyarınca, 2021 yılı itibariyle 4.149 TL’den 31.146 TL’ye kadar idari para cezası uygulanacaktır[14].

    Temin edilen mal veya hizmetlere ilişkin değişiklik, kullanım ve bakıma yönelik ticari elektronik iletiler için ayrıca onay alınması gerekmemektedir. Yine devam eden abonelik, üyelik veya ortaklık durumu ile tahsilat, borç hatırlatma, bilgi güncelleme, satın alma ve teslimat veya benzeri durumlara ilişkin bildirimleri içeren iletiler ile hizmet sağlayıcıya ilgili mevzuatla getirilen bilgi verme yükümlülüğü durumlarında önceden onay alma zorunluluğu aranmamaktadır. Ancak; bu tür bildirimlerde herhangi bir mal veya hizmete ilişkin özendirme veya tanıtım yapılmamasına dikkat edilmelidir. Bununla birlikte, Ticari Elektronik İletiler Yönetmeliği 6. maddesine göre, sermaye piyasasına ilişkin mevzuat uyarınca aracılık faaliyetinde bulunan şirketlerce müşterilerine bilgilendirme amaçlı gönderilen ticari elektronik iletiler için onay alınması zorunlu değildir.

    Söz konusu Yönetmeliğin 9. maddesine göre ise, tüketiciye gönderilen her iletide reddetmeye ilişkin hak tanınmalı ve tüketici hiçbir gerekçe göstermeksizin ret talebinde bulunabilmelidir. E-Ticaret Kanunu’nun 8.maddesi uyarınca da hizmet sağlayıcı ret bildiriminin, elektronik iletişim araçlarıyla kolay ve ücretsiz olarak iletilmesini sağlamakla ve gönderdiği iletide buna ilişkin gerekli bilgileri sunmakla yükümlü olup bu yükümlülüğe aykırı hareket etmesi halinde, E-Ticaret Kanunu’nun 12/1/c maddesinde belirtildiği üzere, 4.149 TL’den 31. 146 TL’ye kadar idari para cezası ile karşı karşıya kalabilecektir[15].

    F. Kişisel Verilerin Korunmasına İlişkin Yükümlülükler

    KVKK’ye göre kişisel veri, kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgiyi ifade etmekte olup kişinin kimlik, iletişim, sağlık, mali bilgileri ile özel hayatına, dini inancına ilişkin bilgiler gibi verilerden oluşmaktadır. Gerek kişisel verileri işlenen tüketicinin hakları gerekse de tüketicinin kişisel verilerini işleyen işletmelerin yükümlülükleri açısından KVKK uygulama alanı bulacaktır. E-Ticaret Kanunu’nun 10. maddesi uyarınca getirilen özel düzenlemeye göre de hizmet sağlayıcılar ve aracı hizmet sağlayıcıların bu Kanun çerçevesinde yapmış oldukları işlemler nedeni ile elde ettikleri kişisel verileri güvenle saklamakla yükümlüdürler. Kişisel verileri ilgili kişinin onayı olmadan üçüncü kişilere iletmeleri ve başka amaçla kullanmaları da yasaklanmıştır. KVKK’nin 18. maddesi uyarınca, veri güvenliğine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmeyenler hakkında 2021 yılı için 29.503 TL’den 1.966.862 TL’ye kadar idari para cezası verilecektir[16].

    Hizmet Sağlayıcılar Yönetmeliği’nin 11. maddesine göre de kişisel veriler dahil olmak üzere elektronik ticaret işlemlerine ilişkin diğer tüm elektronik kayıtların üç yıl süreyle saklanması gerekmektedir.

    G. Güven Damgası ve Elektronik Ticaret Bilgi Sistemi

    Elektronik ticarette asgari güvenlik ve hizmet kalitesi standartlarına uyan hizmet sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcılara verilen elektronik işaret, güven damgası olarak adlandırılmaktadır. Güven Damgası Tebliği uyarınca güven damgası alınması zorunlu olmasa da tüketicilerin yaşadığı en önemli sorunlardan birinin güven sorunu olduğu göz önüne alındığında, bu alanda faaliyet gösteren işletmelerin güven damgasını alma yolunu tercih etmelerinin önem arz ettiğini düşünmekteyiz. Bu Tebliğin 5. maddesinde güven damgası alınabilmesi çeşitli şartlara bağlanmıştır. Keza bu şartlar aynı zamanda sağlayıcılar için ek maliyet de getirebilecektir. Bu makalemizde güven damgası detaylı olarak incelenmeyecektir[17].

    Elektronik ticaret alanında ağ üzerinde mal veya hizmet satışına ilişkin sözleşme yapılmasını veya sipariş verilmesini sağlayan hizmet sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcılara ilişkin kayıt veya bildirim yükümlülükleri de ETBİS ve Bildirim Yükümlülükleri Tebliği’nde özel olarak düzenlenmiştir. Bu Tebliğin 4/e maddesine göre, hizmet sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcıların kayıt altına alınması, elektronik ticaret verilerinin toplanması, bu verilerin işlenerek istatistiki bilgilerin üretilmesi amacıyla Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından elektronik ticaret bilgi sistemi oluşturulacak ve bu sisteme anılan tebliğ kapsamında kayıt ve bildirim yapılabilecektir[18].

    IV. Sonuç

    Ülkemizde ve dünyada elektronik ticaretin işlem hacmi hızla büyümekte, tüketicilerin elektronik işlemleri gün geçtikçe artmaktadır. Elektronik ticarette faaliyet gösteren işletmeler arasındaki haksız rekabeti önlemek amacıyla ve tüketicinin elektronik ortamda mal ve hizmet alımı gerçekleştirmesi halinde karşılaşabileceği; sunulandan farklı bir mal gönderilmesi, malın hiç teslim edilmemesi veya hizmetin ifa edilmemesi gibi risklerden korunmasına yönelik hükümler getirilmektedir.

    Bu kapsamda işletmeden tüketiciye (B2C) iş modelinde faaliyet gösteren işletmeler açısından kısa zamanda çeşitli yükümlülükler getirilmiş olup bu yükümlülüklere aykırı hareket edenlerin idari yaptırımlara tabi olacakları hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla, işletmeler elektronik ticaret mevzuatına aykırı hareket etmeleri durumunda hukuki ve mali riskler ve yaptırımlarla karşı karşıya kalabileceklerdir.

    Önümüzdeki günlerde iş hacminin artmasıyla ve teknolojik gelişmelerin etkisiyle farklı düzenlemelerin gündeme gelebileceğini ve bu doğrultuda yeni yaptırımlar öngörülebileceğini düşünmekteyiz. Bu sebeple, işletmeden tüketiciye (B2C) iş modelinde faaliyet gösterecek işletmelerin tabi oldukları yükümlülükleri tespit etmeleri, işletmelerinde gerekli hukuki altyapıyı oluşturmaları ve idari yaptırımlara tabi olmamaları için ilgili mevzuatı önemle takip etmesi gerekmektedir. Elektronik ticaret alanında yoğun işlem yapan işletmelerin elektronik ticaret mevzuatına uyum sağlamaları açısından uyum ofisleri kurması faydalı olacaktır.

    Henüz ülkemizde yasal olarak öngörülmüş olmasa da ilerleyen günlerde ödeme biçimlerinde elektronik para kullanılması da muhtemel gözükmektedir. Elektronik para ve elektronik ödemeler alanlarındaki gelişmeler ışığında elektronik ticarette ödeme yöntemi olarak kripto para kullanılması elektronik ticaretin şekillenmesine de sebep olabilecektir. Bu sebeple, elektronik paraların ödeme biçimi olarak kullanılmasını denetleyen ve düzenleyen kurumların veya birimlerin oluşturulmasının büyük önem arz ettiği düşünülmektedir.

    KAYNAKÇA

    Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun, Resmi Gazete, 29166 (05.11.2014), Kanun No. 6563
    Elektronik Ticarette Hizmet Sağlayıcı ve Aracı Hizmet Sağlayıcılar Hakkında Yönetmelik, Resmi Gazete, 29457 (26.08.2015)
    Elektronik Ticaret Bilgi Sistemi ve Bildirim Yükümlülükleri Hakkında Tebliğ, Resmi Gazete, 30151 (11.08.2017)
    Elektronik Ticarette Güven Damgası Hakkında Tebliğ, Resmi Gazete, 30088 (06.06.2017)
    Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği, Resmi Gazete, 29188 (27.11.2014)
    Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, Resmi Gazete, 28835 (28.11.2013), Kanun No. 6502
    Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, Resmi Gazete, 29677 (07.04.2021), Kanun No. 6698
    6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 77 Nci Maddesine Göre 2021 Yılında Uygulanacak Olan İdari Para Cezalarına İlişkin Tebliğ, Resmi Gazete, 31346 (26.12.2020)
    T.C. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 2015/25017 K. 2018/556 T. 25.01.2018, (Kazancı İçtihat ve Bilgi Bankası)
    Narin, İbrahim Can (19.07.2021), E-Ticaret İş Modellerine Uygulanacak Hukuk Kuralları, <https://www.mondaq.com/turkey/government-contracts-procurement-ppp/1092890/e-ticaret-304351-modellerine-uygulanacak-hukuk-kurallar305>, (Erişim 11 Eylül 2021)
    Sönmez Durmuşoğlu, Sevval (03.08.2016), E-Ticarette Satış Süreçlerine İlişkin Hukuki Sorumluluklar, <https://webrazzi.com/2016/08/03/e-ticarette-satis-sureclerine-iliskin-hukuki-sorumluluklar/>, (Erişim 11 Eylül 2021)
    Hamamcıoğlu, Esra (01.02.2018), Elektronik Ticaretin Hukuksal Boyutu, <https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/645758>, (Erişim 11 Eylül 2021)
    Bağcı, Gökhan Uğur (02.09.2015), Hizmet Sağlayıcılar ve Aracı Hizmet Sağlayıcılar Yönetmeliği, <http://www.eticarethukuku.com/hizmet-saglayicilar-ve-araci-hizmet-saglayicilar-yonetmeligi>, (Erişim 11 Eylül 2021)

    [1] Narin, İbrahim Can (19.07.2021), E-Ticaret İş Modellerine Uygulanacak Hukuk Kuralları, <https://www.mondaq.com/turkey/government-contracts-procurement-ppp/1092890/e-ticaret-304351-modellerine-uygulanacak-hukuk-kurallar305>, (Erişim 11 Eylül 2021).

    [2] Hamamcıoğlu, Esra (01.02.2018), Elektronik Ticaretin Hukuksal Boyutu, <https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/645758>, (Erişim 11 Eylül 2021).

    [3] Bulut, Beste (2016), E-Ticaret Kanunu-AB E-Ticaret Yönergesi, <http://www.buluthukukburosu.com.tr/wp-content/uploads/2018/01/E-Ticaret-Kanunu-AB-E-Ticaret-Y%C3%B6nergesi.pdf>, (Erişim 11 Eylül 2021).

    [4] Anonim, E Ticaret Hukukunun Amaç ve Kapsamı, <https://www.mihcihukuk.com/e-ticaret-hukuku/>, (Erişim 11 Eylül 2021).

    [5]    Detaylı bilgi için bkz. <https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/TR/TCMB+TR/Main+Menu/Banka+Hakkinda/Mevzuat/>.

    [6] Narin, İbrahim Can (19.07.2021), E-Ticaret İş Modellerine Uygulanacak Hukuk Kuralları, <https://www.mondaq.com/turkey/government-contracts-procurement-ppp/1092890/e-ticaret-304351-modellerine-uygulanacak-hukuk-kurallar305>, (Erişim 11 Eylül 2021).

    [7] 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 77 Nci Maddesine Göre 2021 Yılında Uygulanacak Olan İdari Para Cezalarına İlişkin Tebliğ, Resmi Gazete, 31346 (26.12.2020).

    [8] 30.03.2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 17. maddesinin 7. fıkrasına göre idari para cezaları her takvim yılı başından itibaren geçerli olmak üzere o yıl için 04.01.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 298. maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanacaktır. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından 28.11.2020 tarihli ve 21218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 521) uyarınca da 2020 yılı için yeniden değerleme oranı %9,11 olarak tespit ve ilan edilmiştir. Bahsi geçen idari para cezaları, söz konusu yeniden değerleme oranı dikkate alınarak güncellenmiştir.

    [9] 2020 yılı için tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranı dikkate alınarak uygulanacak tutardır.

    [10] 2020 yılı için tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranı dikkate alınarak uygulanacak tutardır.

    [11] T.C. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 2015/25017 K. 2018/556 T. 25.01.2018, (Kazancı İçtihat ve Bilgi Bankası).

    [12] 2020 yılı için tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranı dikkate alınarak uygulanacak tutardır.

    [13] 2020 yılı için tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranı dikkate alınarak uygulanacak tutardır.

    [14] 2020 yılı için tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranı dikkate alınarak uygulanacak tutardır.

    [15] 2020 yılı için tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranı dikkate alınarak uygulanacak tutardır.

    [16] İşbu miktarlar 28 Kasım 2020 tarihli ve 31318 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 521) uyarınca 2020 yılı için %9,11 olarak tespit edilen Yeniden Değerleme Oranına göre hesaplanmıştır.

    [17] Detaylı bilgi için bkz. <https://ticaret.gov.tr/ic-ticaret/elektronik-ticaret/guven-damgasi-uygulamasi> ve Güven Damgası Tebliği.

    [18] Detaylı bilgi için bkz. ETBİS ve Bildirim Yükümlülükleri Tebliği.

Bu konu hakkında daha fazla bilgi için:

Av. Murat Erbilen
Av. Murat ErbilenAvukat/Ortak
Stj. Av. Beyza Gül Gözen
Stj. Av. Beyza Gül GözenStajyer Avukat

Lütfen paylaşmak istediğiniz platformu seçin.