Hukuki Sorun: YİBHGK Kararına Konu Olan Hukuki Uyuşmazlık; Nafaka Alacaklısının Nafaka Borçlusuna Yapmış Olduğu Ödemelere İlişkin Belgelerde, Yapılan Ödemenin Sebebi Olarak Nafaka Alacağının Gösterilmemesi Durumunda İlgili Dönemin Hakkaniyet Kuralları Çerçevesinde Nafaka Alacağından Mahsup Edilip Edilmeyeceğine İlişkindir.
İçtihat Farklılığına Konu Olan Yargıtay Dairelerinin Görüşleri
Yargıtay 12.HD’ninönceki uygulamasında nafaka borçlusunun yapmış olduğu ödemeyi gösterir belgelerdeki bedelin nafaka borcuna mahsup edilebilmesi için ilgili ödemelerin nafaka borcuna ilişkin olarak yapıldığının belgelerde yazılı olarak yer alması gerektiği belirtilirken, daha sonra içtihat değişikliğine gidilmiş ve böyle bir atıf yapılmasa dahi nafaka kararından sonra fakat ödeme emrinin tebliğinden evvel yapılan ödemelerin aylık nafaka alacağı miktarının katı ya da katları olması durumunda yapılan ödemelerin hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde nafaka borcundan mahsubunun uygun olacağı görüşü benimsenmiş ve ayrıca icra mahkemelerinin dar yetkili mahkemeler olması sebebiyle ancak İİK m.68 anlamındaki belgeler ile sınırlı bir inceleme yapabildiğini ve icra mahkemelerinden verilen kararların maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemesi nedeniyle genel mahkemelerde bir menfi tespit ya da alacak davası açılabileceğinden dolayı icra mahkemesi kararlarını temyiz mercii olarak denetleyen 12.HD ile genel mahkemelerde görülen menfi tespit davası kararlarını temyiz mercii olarak denetleyen 3.HD arasında içtihat farklılığından bahsedilemeyeceğine hükmetmiştir.
Yargıtay 3.HDise; takip tarihinden önce yapılan ödemelerin nafaka borcuna mahsuben yapıldığının kabul edilebilmesi için ödeme belgelerinde bu konuda bir açıklama yapılmasının zorunlu olduğunu, aksi takdirde yapılan ödemelerin ahlaki bir görevi yerine getirme niteliğinde olduğu ve borcun hesabında dikkate alınamayacağını ve aynı konuya ilişkin Yargıtay 3.HD ile 12.HD kararları arasındaki içtihat farklılığının giderilmesi gerektiğine hükmetmiştir.
YİBHGK Kararı
YİBHGK vermiş olduğu kararında; icra mahkemelerinin temel amacının cebri icra organlarınca yürütülen işlemlerin hukuka ve kanuna olan uygunluğunu denetlemek olduğunu, takip hukuku çerçevesinde icra mahkemelerinin genel mahkemelere nazaran yargılama yetkisinin sınırlı olup incelemelerini ancak belli yazılı belgelere dayalı olarak yapabileceğini,dolayısıyla icra mahkemelerinden takip hukuku çerçevesinde verilen kararların maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyip kabul ya da ret kararlarına karşı nafaka alacaklısının genel mahkemelerde bir alacak davası ya da itirazın iptali davası veya nafaka borçlusunun menfi tespit davası açabilmesinin mümkün olduğunu,genel mahkemelerde sınırlı inceleme yapılmayıp uyuşmazlık tüm yönleriyle her türlü delille incelenmekte ve verilen kararda maddi anlamda da kesin hüküm teşkil ettiğini ifade etmiş olup, bu açıklamalar doğrultusunda Yargıtay 3.Hukuk Dairesi ile 12.Hukuk Dairesinin temyizen inceleme konusu yaptığı işler yönünden icra mahkemesi ve genel mahkemelerce uygulanan hükümlerin farklı olması, yargılama usulünün farklı olması ve icra mahkemelerinde verilen kararların daha sonra uyuşmazlık konusu yapılabileceğinden cihetle kararların aynı mahiyette olmadığıve bu nedenle farklı kanun hükümlerinin uygulandığı ve birbirine benzemeyen olaylara ilişkin kararlar arasında içtihat aykırılığı oluştuğundan bahsedilemeyeceğini ,bu nedenle de 22.03.2019 tarihinde birinci görüşme de üçte ikiyi aşan oyçokluğu ile içtihadı birleştirmeye yer olmadığınadair karara hükmetmiştir.
Karşı Oy Gerekçeleri Özeti
Karşı oylar; icra mahkemelerinin, yargılama sırasında ibraz edilen bir dekontu genel mahkemelerdeki hakimin yorumundan farklı bir sonuca ulaştırmasının söz konusu olamayacağı, içtihadı birleştirmeye konu olan nafaka ödemesine dair bir belgenin mahkemenin görevi veya yargılama usulü ya da davanın türü ne olursa olsun davaya bakan tüm hakimler bakımından aynı nitelikte kabul edilmesi gerektiği, aksi kabulün hukuki güvenlik ilkesini zedeleyeceği,kaldı ki Yargıtay’ın iki dairesi arasında aynı konuya ilişkin içtihat farklılığın açık olduğu ve içtihatları birleştirmemenin Yargıtay Kanununun 15.maddesine aykırılık teşkil edeceği noktasında toplanmıştır.