Koronavirüs Salgını Dolayısıyla Ücretsiz İzin Uygulamaları

Koronavirüs Salgını Dolayısıyla Ücretsiz İzin Uygulamaları

Koronavirüs Salgını dolayısıyla Ücretsiz İzin Uygulamaları Nasıl Olmalıdır?

Çin’de başlayıp tüm dünyayı etkisi altına alan ülkemizde de hızla yayılan Koronavirüs nedeniyle başta İş Hukuku olmak üzere hukukun birçok dalında yeni tip uyuşmazlıklar ve sorular ortaya çıkmaya başlamıştır. İş Hukuku alanında en çok merak edilenlerin başında bu dönemde işverenlerin aklına ilk gelen Ücretsiz İzin uygulamaları yer almaktadır.

Koronavirüs salgını nedeniyle birçok işyerinde işgücüne olan ihtiyaç oldukça azalmıştır. Mevcut durumda işverenlerin ücretsiz izin yanında kısa çalışma, yıllık izin, ücretli izin, evden çalışma, telafi çalışması, zorunlu nedenle iş akdinin feshi gibi birçok seçeneği gündeme gelmiştir. Somut duruma göre her bir seçenek bakımından hem işçi hem işveren için en uygun yolun değerlendirilip tercih edilmesi gerekmektedir.

Sokağa çıkma yasağı, işyerinin kamu kurumları tarafından kapatılması gibi nedenler söz konusu olduğunda işverenin işçileri ücretsiz izne çıkarma hakkı kendiliğinden doğmaz. İşveren öncelikle kısa çalışma ödeneği (Kısa çalışma ödeneği konusu hakkında internet sitemizde yer alan diğer çalışmalarımızda detaylı bilgi verilmiştir.) gibi yollara başvurmalıdır. İşverenin kısa çalışma ödeneğinden yararlanmak için başvuru yapmadan işçileri zorla ücretsiz izne çıkarma yoluna gitme hakkı bulunmamaktadır.

Aynı şekilde işçinin de kanunda özel olarak düzenlenen analık izni, yol izni gibi konular dışında işverenin rızası olmadan ücretsiz izne kendiliğinde çıkma hakkı doğmamaktadır. Bu çalışmanın konusu salgın nedeniyle yapılan Ücretsiz İzin Uygulamalarıdır.

Ücretsiz İzin Hakkında Genel Bilgi

Ücretsiz İzinle ilgili İş Kanunu’nda doğrudan bir düzenleme bulunmamaktadır. Bazı kanun maddelerinde ücretsiz izin niteliğinde düzenlemelerin olduğu görülmektedir. Ancak ücretsiz izne uygulamada sıkça başvurulmaktadır. Ücretsiz izin sırasında iş akdi askıda kabul edildiğinden bu süreler çalışma süresi olarak kabul edilmemektedir. Ücretsiz izinde geçen süreler kıdem süresinden sayılmaz. İşçi adına ücretsiz iznin olumsuz yanlarından biri ücretsiz izinde geçen sürelerin kıdem ve buna bağlı sürelere esas alınmaması bir diğeri işçinin ücret alamamasıdır. Buna karşı işveren açısından olumsuz bir taraf olmasa da birçok riski bulunmaktadır. Uygulamada ücretsiz izin uygulamalarından sonra işçilerin rızaları olmaksızın bu izne çıkarıldıkları konusunda davalar açıldığı da görülmektedir.

Somut Duruma Göre Ücretsiz İzne Çıkmak İstemeyen İşçilerin İş Sözleşmesi Geçerli Nedenle Feshedilebilir

İşverenler işçinin rızası olmadan işçileri zorla ücretsiz izne çıkaramaz. Ücretsiz izin İş Kanunu’nun 22. Maddesi kapsamında iş sözleşmesinde esaslı değişiklik teşkil edeceğinden mutlaka işçinin yazılı izni alınmalıdır.

İşçi ücretsiz izni kabul etmiyorsa Yargıtay kararlarına göre haklı fesih hakkı elde etmiş olur. İşçi kıdem tazminatını talep edebilir ancak ihbar tazminatı hakkı doğmayacaktır. İşçi, ücretsiz izne çıkmayı kabul etmediği için işveren tarafından işten çıkarıldıysa, işe iadesini isteyebilir. Ayrıca işçi, zorla çıkartıldığı ücretsiz izin dönemine ilişkin ücretini işverenden talep edebilir. İşverenin, işçileri ücretsiz izne çıkarmak istemesinde geçerli bir nedeni varsa, işveren, bunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş sözleşmesini feshetme yoluna gidebilecektir. Meydana gelen salgının İş Kanunu 18. Maddenin diğer şartlarını da sağlaması halinde işveren açısından geçerli neden olması mümkündür. Ancak işverenin öncelikle kısa çalışma ödeneği vb. yolları tüketmesi en son çare olarak işçilerin ücretsiz izne çıkmalarını teklif etmesi ve kabul etmeyenlerin iş sözleşmesini geçerli nedenle feshetmesi, feshin son çare olarak uygulanması kuralına uymalıdır.

Ücretsiz İzin Belgeleri Nasıl Oluşturulmalıdır

Ücretsiz izin teklifi işverenden gelebilir, işçiden gelebilir veya işçi ve işverenin ortak kararıyla ücretsiz izin uygulanabilir. Salgın nedeniyle içinde bulunduğumuz ortamda bazı büyük şirketlerin genel bir duyuru ile işçilerine ücretsiz izin teklif ettikleri görülmektedir. Ücretsiz izin için işçi ve işverenin bu konuda ortak iradeye sahip olmaları da yetmez, bu konuda ileride ortaya çıkabilecek olası uyuşmazlıklara karşı dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Şöyle ki;

  1. İşçilerin el yazıları ile verilmiş ücretsiz izne çıkma talebi içeren talepleri olmalıdır. Bu belgede işçinin bu süreçte izinde olmak istemesiyle ilgili şahsi sebeplerinin bulunması zaman zaman aranmaktadır. Örneğin, evde risk grubunda çocuklarının, yakınlarının olması, kendisinin risk grubunda olması, okulların tatil olması nedeniyle çocuklarına bakmak için evde kalması gerektiği gibi.
  2. İşçiden alınan bu belgenin yanında işçi ve işverenin ücretsiz izin konusunda ortak iradesini içeren bir metin düzenlenmelidir. Bu metinde şirkette çalışan iki işçi tanık olarak belirtilmeli ve onlar için de imza bölümüne yer verilmelidir. Bu metnin içeriği şahitlere anlatılmalı ve metin şahitler huzurunda imzalanmalıdır.
  3. Salgın nedeniyle şirkete gelemeyen işçi e-posta yoluyla birinci ve ikinci maddelerde yer alan belgeleri şirkete iletmelidir. E-posta kullanmayan mavi yaka işçiler için de Whatsapp üzerinden bu belgeler iletilmelidir.
  4. Bu belgelerin ıslak imzalı hali mümkün olan en yakın zamanda şirkete teslim edilmelidir.
  5. Ücretsiz İzin Formu düzenlenmeli, bu formda izin nedenleri arasına Koronavirüs salgını seçeneği eklenmeli, iznin başlangıç ve bitiş süresi mutlaka belirtilmelidir. İznin uzaması gerekirse yukarıdaki prosedür yenilenen tarihler için yeniden tekrarlanmalıdır.

Sonuç olarak Koranavirüs salgını nedeniyle yukarıdaki şartlara uyarak işçi ve işverenin ücretsiz izin seçeneğini kullanabilmeleri mümkündür. Yukarıda yer verilen usullerin izlenmemesi halinde uyuşmazlık durumunda hukuki sorunlarla karşılaşılacağı gözden uzak tutulmamalıdır.

Bu konu hakkında daha fazla bilgi için:

Av. İrem Kartal
Av. İrem KartalKıdemli Avukat
Av. Tuba Köse
Av. Tuba KöseAvukat

Lütfen paylaşmak istediğiniz platformu seçin.