Anonim Şirketlerde İlmühaberlerin Haczi

  1. Türk Ticaret Kanunu’nun 486. Maddesinde anonim şirket paylarının kolay tedavülü için hisse senedi çıkarılmadan önce ilmühaber çıkarılabileceği düzenlenmiştir. İlgili maddede; “Pay senedi bastırılıncaya kadar ilmühaber çıkarılabilir”ifadesi ile ilmühaberin hisse senetlerinin yerini tutmak için çıkarılabilecek geçici senet niteliğinde olduğu ve “İlmühaberlere kıyas yoluyla nama yazılı pay senetlerine ilişkin hükümler uygulanır” ifadesiyle, ilmühaberlerin kıymetli evrak vasfına sahip olduğu belirtilmiştir.

    İlmühaberin haciz işlemleri, kıymetli evrak vasfını taşıması nedeni ile İcra İflas Kanunu’nun 88. Maddesine göre, fiilen haciz yoluyla icra dairesince muhafaza altına alınarak yapılmaktadır. İcra müdürü; çıkarılacak ilmühaberlerin borçluya değil, icra dairesine teslim edilmesi hususunda anonim şirkete bildirimde bulunarak, icra dairesine ivedilikle bilgi verilmesini talep eder1.

    İcra müdürlüğü tarafından, ilmühaberlerin çıkarılması halinde borçluya verilmeyerek icra dairesine teslim edilmesi ve çıplak payla ilgili tüm tebligatların icra dairesine yapılması hakkında anonim şirkete bildirimde bulunulur. Ayrıca hacizli paya ilişkin borçlunun muvafakatinin alınması gereken bütün müşterek tasarruflar ve kararlar için icra dairesinin muvafakatinin alınması gerektiği, hacizli paya ilişkin ödenecek kar payı ve diğer ödemelerin ise icra dairesine yapılması gerektiği ihbar edilir2.

    Anonim şirketlerde hisse senedi nama veya hamiline yazılı olarak düzenlenebilir. Kanunda ilmühaberlerin çeşitleri ile ilgili açıkça bir hüküm bulunmamakla beraber öğretide Tekinalp’e göre; ilmühaberler, nama veya hamiline yazılı pay senetlerinin yerini tutmak için çıkarıldığına bakılmaksızın nama yazılı pay senetlerine ilişkin hükümlere tabi olacaktır3. Aşağıda yer alan Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin nama veya hamiline yazılı ilmühaberlerin nasıl devredilmesi gerektiği hakkındaki kararları şu şekildedir;

    • Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 2017/1639 E., 2019/848 K. Sayılı, 05.02.2019 Tarihli Kararı;

    “…Nama yazılı hisse senetleri yerini tutmak üzere çıkarılan ilmuhaberlerin nama yazılı olması lazımdır. Bunların devri nama yazılı hisse senetlerinin devrine ait hükümlere tabidir. Hamiline yazılı hisse senetleri yerine tanzim olunan nama yazılı ilmuhaberler ancak alacağın devri hakkındaki hükümlere göre devrolunabilir. Şu kadar ki; devir şirkete karşı ancak ihbar tarihinden itibaren hüküm ifade eder.” , aynı Yasa’nın 416. maddesinde ”Nama yazılı hisse senetleri, esas mukavelede aksine hüküm olmadıkça devrolunabilir. Devir ciro edilmiş senedin devralana teslimi ile olur. … Mahkemece uyulmasına karar verilen Dairemiz bozma ilamında da belirtildiği üzere, 6762 Sayılı …’nın 416. ve 417. maddeleri hükmü uyarınca, nama yazılı pay senetlerin devri için, bir temlik beyanı veya senedin arkasında tam bir cironun yapılması, ayrıca senet üzerindeki zilyetliğin devir ve teslimi gerekir. Bu koşulların yerine getirilmemesi halinde yapılan devir işlemi geçersizdir. Fakat, anonim ortaklığın çıplak paylarının devri alacağın temliki suretiyle mümkündür. Ayrıca, pay devri, ortaklığa karşı ancak pay defterine kayıtla hüküm ifade eder…” şeklindedir.

    • Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 2016/870 E., 2016/9035 K. Sayılı, 23.11.2016 Tarihli Kararı;

    “…Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamasına göre, nama yazılı pay senetlerini devri için temlik beyanı veya senedin arkasında tam bir cironun yapılması ayrıca senet üzerindeki zilyetliğin devri ve teslimi gerekli ve yeterli kabul edilmektedir. Pay defterine kayıt ise, devrin şirkete karşı hüküm ifade edebilmesi için gereklidir. … Mülga 6762 Sayılı TTK’nın 411. maddesinde nama yazılı hisse senetleri yerini tutmak üzere çıkarılan ilmühaberlerin nama yazılı olması gerektiği ve bunların devrinin nama yazılı hisse senetlerinin devrine ait hükümlere tabi olduğu, aynı kanunun 416. maddesinde nama yazılı hisse senetlerinin devrinin ciro edilmiş senedin devralana teslimi ile olacağı ve devrin, şirkete karşı ancak pay defterine kayıtla hüküm ifade edeceği düzenlenmiştir. Yine aynı kanunun 417. maddesinde hisse senedinin yukarıdaki maddeye uygun olarak devredildiği ispat edilmedikçe devralan pay defterine yazılamayacağı öngörülmüştür. … Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamasına göre de nama yazılı pay senetlerini devri için temlik beyanı veya senedin arkasında tam bir cironun yapılması ayrıca senet üzerindeki zilyetliğin devri ve teslimi gerekli ve yeterli kabul edilmektedir. Pay defterine kayıt ise, devrin şirkete karşı hüküm ifade edebilmesi için gereklidir…”

    Kararlarda bahsedildiği üzere usulüne uygun olarak ilmühaberin devredilmesinin şirkete karşı hüküm ifade edebilmesi için devrin pay defterine kaydedilmesi gerekmektedir. Pay defteri, şirket payları ile ilgili pay sahiplerine ve ilgili üçüncü kişilere bilgi verme amacıyla tutulmaktadır. Pay defterine yapılan kaydın hukuki niteliği tartışmalı olup baskın olan görüşe göre kurucu değil açıklayıcı nitelik taşımaktadır. Ancak yukarıda yer verilen kararlar doğrultusunda pay defterine yapılacak kaydın devir işlemi için kurucu ve temel bir unsur olduğu anlaşılabilmektedir. TTK. m. 499’a göre sadece pay defterinde kayıtlı bulunan kişiler pay sahibi olarak kabul edilebilecektir. Dolayısıyla pay sahipliği sıfatı için bu hüküm bir karine olarak değerlendirilebilir ve aksi ispatlanana kadar geçerli olacaktır4.

    Kıymetli evrak vasfına sahip ilmühaberler, İcra ve İflas Kanunu’nun taşınırların haczini düzenleyen 88. maddesinin birinci fıkrası; “Haczolunan paraları, banknotları, hamiline ait senetleri, poliçeler ve sair cirosu kabil senetler ile altın, gümüş ve diğer kıymetli şeyleri icra dairesi muhafaza eder.”, uyarınca icra dairesi tarafından el konularak fiilen haczedilecek ve muhafaza altına alınacaktır. Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatları da bu yönde olup buna örnek bazı kararlar şu şekildedir;

    • Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 2007/6914 E., 2007/9714 K. Sayılı, 11.05.2007 Tarihli Kararı;

    “…4949 sayılı Yasa ile değişik İİK’nun 94.maddesinin gerekçesi aynen “maddede, anonim şirketlerde hisseleri temsil eden pay senetlerinin veya pay ilmuhaberlerinin çıkarılmamış olması halinde çıplak payın haczinin ne şekilde yapılacağı konusunda uygulamada çıkan tereddütleri gidermek amacıyla gerekli düzenlemeler yapıldığına yöneliktir. İlmuhaberler, hisse senedi yerine geçmek üzere anonim şirketlere ihraç edildiğinden bunların taşınır malların haczi hakkındaki hükümlere göre haczedilmesi gerekir (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı 2004. Baskı. Sahife: 392-393) …” 

    • Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin, 2016/21556 E., 2017/662 K. Sayılı, 19.01.2017 Tarihli Kararı;

    “…İİK’nun 88. maddesinin birinci fıkrasına göre ise, haczolunan paraları, banknotları, hamiline ait senetleri, poliçeler ve sair cirosu kabil senetlerle altın ve gümüş ve kıymetli şeyleri icra dairesi muhafaza eder. Bu fıkrada yazılan şeylere icra dairesi tarafından el konulması, bunların haczi için geçerlik şartıdır. Anonim şirket hisselerini temsil etmek üzere çıkarılan geçici pay senedi ilmuhaberlerinin, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 486/2, 490, 645, 647 ve 654. maddeleri uyarınca kıymetli evraktan sayılması nedeniyle, bu evrakın haczi için İİK’nun 88. maddesinin yukarıda belirtilen hükmü uyarınca, evraka fiilen el konulması zorunludur…” 

    Kararlarda da belirtildiği gibi ilmühaberlerin haciz işleminin el koyma suretiyle yapılması gerekmekte olup bu usul haciz için geçerlilik şartı sayılmaktadır. Şirket hisselerini temsilen çıkarılan ilmühaberler taşınır malların haczi hakkındaki hükümler doğrultusunda haczedilebilecektir. Anonim şirkette hisse senedi çıkarılması halinde ilmühaberler bunlar ile değiştirilmektedir. Dolayısıyla haczedilen ilmühabere ilişkin yeni bir hisse senedi çıkarılması halinde bu senetlerin icra dairesine verilmesi gerekmektedir. Ayrıca borçlunun hacze konu payı ile ilgili tebligatların ve ödemelerin icra dairesine ödenmesi gerektiği anonim şirkete bildirilmelidir5.

    DÖNMEZ, s. 285-286.; TEKİNALP (Poroy/Çamoğlu), s. 163.; PEKCANITEZ, Hakan/ATALAY, Oğuz/SUNGURTEKİN ÖZKAN, Meral/ÖZEKES, Muhammet, İcra ve İflas Hukuku Ders Kitabı, On İki Levha Yayıncılık, 6. Bası, İstanbul, Ekim 2019, s. 171.

    2 TOPAL, Önder, “Anonim Şirkette Çıplak Pay Haczinin Ticaret Siciline Tescili Sorunu”, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/621772, son erişim tarihi: 20.09.2021.

    3 TEKİNALP (Poroy/Çamoğlu), Ortaklıklar Hukuku II, Vedat Kitapçılık, 13. Bası, Haziran 2017, s. 163-165.

    4 DÖNMEZ, R. Murat, Anonim ve Limited Şirketlerde Hisse Haczi ve Paraya Çevrilmesi, 6102 Sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu’na Göre Güncellenip Genişletilmiş 4. Bası, Vedat Kitapçılık, İstanbul 2011, s. 67-70.

    DÖNMEZ, s. 285-286.; TEKİNALP (Poroy/Çamoğlu), s. 163.; PEKCANITEZ, Hakan/ATALAY, Oğuz/SUNGURTEKİN ÖZKAN, Meral/ÖZEKES, Muhammet, İcra ve İflas Hukuku Ders Kitabı, On İki Levha Yayıncılık, 6. Bası, İstanbul, Ekim 2019, s. 171.

Bu konu hakkında daha fazla bilgi için:

Av. Dr. Eyüp Kul
Av. Dr. Eyüp KulKurucu Ortak
Av. Emine Nur Çakır
Av. Emine Nur ÇakırAvukat
Stj. Av. Beyza Candan
Stj. Av. Beyza CandanStajyer Avukat